odtü'lü olmadığım/olamadığım için içten içe oluşan bir fesatlığın tezahürü değil bu.
odtü'de hukuk vardı da biz mi okumadık şeklinde arabesksel söylemlerde de bulunamayacağım,
zira hukuk ne idealimdi ne de öncelikli hedefim.
öys denen dangalak sistemin "öngörümüzü" artıran tercih sistemine göre aşağı yukarı kapasitemi tespit edip, babamın "ölsem kızımdan ayrılamam, ankarayı yazacaksın sadece" nidaları arasında; 1- ODTÜ uluslararası ilişkiler 2- A.Ü. uluslar ilişkiler 3- ODTÜ psikoloji 4- Ankara Hukuk 5 Başkent hukuk şeklinde devam eden bir tercih listesi oluşturdum(k).
sınavda soruları çözerken daha anlamıştım uluslararası ilişkileri kazanamayacağımı.
televizyondan yaptığım kontrollerin akabinde kendimi ODTÜ psikolojiyi kazanmaya öyle bir hazırlamıştım ki terapihanemin dekorasyonu bile hazırdı kafamda.
sınav sonuçlarını beklerken kötünün kötüsünü düşünmekten çıtamı gazi hukuka kadar düşürüp endişenelnmeye başlanmıştım.
sene 98 tabi o zaman internet bu kadar yaygın değil, sınavların açıklandığı gün 900'lü hatları çevirip sonuç öğrenmeye çalışıyoruz.
60-70-80 denemeden sonra düşen hatta ankara hukuku kazandığımı öğrenince, gazi hukuk olmadığının sevinciyle terapihaneyi bile bir kenara atarak öyle bi sevinmiştim ki gören büyüyünce anayasa mahkemesi başkanı olmak isteyen genç kızın hayalleri gerçekleşti sanırdı.
her ne ise, odtü günlerimin bu şekilde başlamadan bitmesiyle "hocam" kelimesini dilime pelesenk edememem ve hızla bu laftan tiksinmem bir oldu.
hocam nedir yahu?
bakkala hocam, garsona hocam, çiçekçiye hocam..
odtü dolmuşçuları bile seslenme ünlemi olarak hocam'ı kullanıyorlar artık.
benim bildiğim bir hoca var o da nasreddin.
kızları geçtim, erkeklerin bile ağzına yakışmayan bu kelimenin kaynağını henüz araştırmadım ama bulursam kökünü kurutmak için elimden geleni ardıma koMAyacağım.
böyle de bi tepkiselim,
öperins!
9 yorum:
Odtü'lü olma bir ayrıcalıktır Hocam :) Hocam yerine Hacı desinler bence, ben Hacı'yı seviyorum, bir ara bebişimi de seviyordum, bunların hepsi Burhan Altintop yüzünden, öyle değil mi bebişim :)
bence de hacım, hocamdan çok daha içten çok daha sempatik bebişim :)
"Hocam Kızılay son durakta ineceğiz yardımcı olurmusun"
Bunu soran ODTÜ'lü gencimin gözlerinden öpüyorum.
Doktorun odasındayız, içeri giren bir hasta yakını "hocam bu ilacı yazdırmak istiyorum mümkün mü, yazar mısınız?" dediğinde Tamam yazayım ama ben Hoca değilim ki sözü üzerine hasta yakınının özür dilerim Doktor bey demesini de unutmuyorum hiç..
Özenti diyelim adına da olsun bitsin..
Saygılar
:))) son durağı farkedemeyen özenti gençler :) aman özenti de demeyelim, yüksek odtü egosu yer bizi mazallah :)
Beni bitiren de "Çok delikanlı kızdır ama o" filan tarzı söylemler veya "Delikanlı kızım ben lölö yok" filan gibi konuşan erkeğimsi kızlardır. Olmasalar ya onlardan keşke.
kız dediğin kız gibi olur değil mi :))
Ben "bayan" denmesine de karşıyım, hatta nefret ediyorum, biri "bayan" dedi mi gözlerim dönüyor, bana bayan diyene allah 2 katını versin diyorum.
ben de bana kızım diyen "hoca"larıma acayip gıcık olurdum. nerden senin kızın oluyorum ben ayol!
Ben de hocam kelimesini hocalardan başkasına karşı çok kullanmamama rağmen felsefesini severim. Hocam seslenmesi herkesin eşit olduğunu simgeler; statüleri kaldırmayı amaçlar, okuldaki temizlikçilerden aşçılara, öğrencilerden minibüs şöförlerine, asistanlardan hocalara herkesin birbirine aynı şekilde hitap eder. Bir nevi eski devrimci alışkanlığı..begüm
Yorum Gönder