23 Mart 2009 Pazartesi

anlayana; anofel ve saz arkadaşları

bir yerden/bir şeyden uzun süre ayrı kalınca neden bu espriyi yapma ihtiyacı duyuyorum bilemiyorum ama yapmadan duramayacağım; yokluğunuzda çok kitap okudum canlarım.
saçma bir mustafa sandal şarkısının saçma bir sözü halbuki;
"yokluğunda çok kitap okudum, cahilsin sen deyip çekip gitmiştin, ama geliştirdim kendimi, artık beyaz çorap da giymiyorum, dön bana bebeYim"

dönme konusunda kadir tapucu gibi çok iddialı olmasam da mütevazice döndüm.
her ne kadar -ki hastalığımdan da özellikle bahsettim- hal hatır sormamanız, içten içe "ee tabi istanbullar'da it ayağını yemiş gibi gezersen böyle olursun" demenize rağmen size kızgın değilim.
affedici karakterimin bir tezahürü veyahut ülkemizin taze hürü olarak hepinizi kucaklıyorum.
şu seçim havasına kapılıp mahalle muhtarlığına adaylığımı koysaydım çılgın mahallelimden size fırsat gelmezdi gerçi.
malum seçimlerde aday olmak, çılgın kalabalıkları kucaklamayı gerektiriyor.
muhtar adayı olmaktan hacı muhtarımızın ak sakallı yüzü suyu hürmetine vazgeçtim.
ben seçimlerde heyecanlanırım zaten,
ilk oy kullandığımda- 18 yaşımdaydım- çocuklar gibi heyecanlanıp vefakat göz yaşlarıma hakim olmuştum.
sandık başında ağlayacak değildim ya!
boyalı parmağıma bakıp "işte şimdi tam bir vatandaş oldun" deseydim kendi kendime, epik bir filmin gereksiz bir sahnesini çekmiş olmaz mıydım?
keşke yapsaymışım bu hareketi, boyalı parmak da tarihe karıştı.
ben bu sene hint boyasının anısına işaret parmağımı bir bord markırla boyayacağım.
bu sene hindistan yükselen değer malum, ihmale gelmez. (bknz: slumdogs)
hint boyasını seven herkes yapmalı bu hareketi!
boya demişken, oyumun rengini belli etme arzusundayım.
aradan kalbimi sevdiğimi de belli edeyim diye seçim gününe kadar kafamda kırmızı bir rambo kurdelasıyla dolaşacağım.
kalbimi seviyorum ve kırmızı giymek istiyorum ama ne giyim zevkim ne de gardrobum her gün kırmızı giymeme müsait değil.
kampanyaları birleştirip böyle bir yol deneyeceğim.
zaten "iki kampanyayı maalesef birleştiremiyoruuuz" diyen mağaza sahibi egolu tezgahtarlara kılım.
onlara inat birleştiriyorum!
oyum kırmızı,
soyum iç anadolu,
boyum 1.68,
çankaya'dan katılıyorum,
kalbimi seviyorum,
ben AKILLIYIM büyük düşünüyorum!
öperins!

10 yorum:

beenmaya dedi ki...

valla ist.a gelir de beni görmeden gidersen böyle olur işte ahahhaa :)))

neyse geçmiş olsun çok çok bakıyorum canavar gibi dönmüşsün geri tü tü maşallah :))

Allegra'nde dedi ki...

:))
hemen alındın üzerine değil mi?
sen de varsın zaten affedip kucakladıklarım arasında :D

Adsız dedi ki...

he heyt akıllı kardeşim valla hiç şaşırmadım.tahmin ediyordum zaten.
İmzamı bende çakayım da tam olsun.
sevgiler Alle

Adsız dedi ki...

yukarıdaki yorumumu benkimm adresime yönledicektim tüh

Allegra'nde dedi ki...

iki yorumunu da yayınladım :)
yorum kendi yönlensin artık :))

Brajeshwari dedi ki...

Deli !!
Tüketen Türkiye'nin, reklamlarıyla birbirine geçmiş hali.. Huzur doğada canım.. :) Geçmiş olsun...

Allegra'nde dedi ki...

ben kabul etmiyorum bu geçmiş olsunları ona göre..
"huzur doğada" demek, ahahahahha :D
huzur sevgilinin kollarında diyerek romantik bir açılım yapıyorum.
madem siyaete değindik açılmadan olmaz :P

Adsız dedi ki...

hehe aynı espiyi yapmayı ben de seviyorum ve ne zaman duysam/okusam vallahi gülüyorum.

DeliRapunzel dedi ki...

geçmiş olsun muhtar:)
gayri saf-i milli, bilinçsiz bir vatandaş olarak oy kullanmıyorum:) bu seçimlerde blog muhtarı olaarank oyum sadece saa:)

Allegra'nde dedi ki...

@tatlısukırosu: deişi bircazibesi var deek ki :D

@delü: bilinçli blog seçmenim benim :))))