13 Temmuz 2009 Pazartesi

gönül telini inleten güfteler II

devamlılık arz eden postlar bir nevi can kurtaran simidi mi oluyor ne?
yazacak konu bulamayınca daha önce başlattığın yazı dizisi imdadına yetişiveriyor.
ama kendimi tenzih ediyorum.
yazacak o kadar çok şeyim var kiiiii benimm.
misal, ispanyaya vize için başvurduk ama bu konuyu cumaya saklıyorum, vizeyi vermezlerse rezalet çıkaracağım burda.
sonra orhan veli ve "garip" ten bahsedeceğim ama önce "kanık'sadığım biri; orhan veli" kitabımın son 50 sayfasını okumam gerek.
one love'dan bahsedecektim, havaya girmeyi bekliyorum.
facebookta aşk böceği olan ve bu yönlerini gördüğüm için kendilerinden soğuduğum arkadaşlarımı yazacağım ama çok fena şeyler söyleyeceğimden kendilerini tanırlar diye çekiniyorum.
havuz sezonunu açtım mesela, ondan bahsedeceğim. orduevlerinin çokça tartışıldığı şu günlerde havuza 3tl vermemin sosyolojik açıklamalarını/açılımlarını yazacağım.
amaaaaaaaaaa,
önce şu gönül telimi inleten şarkıları bi görelim..

1-çekilin şu dağlardan, aşkım geçer ovalardan
mustafa sandal'a küçükken aşık olduğumu hiçbir zaman saklamadım. duygularını ifade etmekte bu kadar başarılı olan bir sanatçıya, ortaokul sıralarındaki genç bir kız olarak hayran olmamam mümkün değildi. güzeldi, yaşandı ve bitti. neyse biz şarkımıza dönelim. mustafa sandal'ın sevgilisine olan aşkını anlamakla beraber, biraz da sersenişte bulunmak istiyorum. e be adam aşkın ovadan geçiyorsa dağdakinden ne istiyorsun?

2-ben yanıyorum doğudan doğanım
hmm. doğudan doğanım? yanıyorum? güneş miydi bu çocuğun adı??

3-kundurama kum doldu, atmaya kürek gerek
he ne kadar doğu orijinli bir türkü intibaı uyandırsa da çankırı'nın bağrından kopmuş bu türküdeki bu dizeler insanın kafasını karıştırmaya bire bir. müjdat gezen bu türküyle ilgili olarak şöyle diyor; "bir kere bu adam ya plajda ya çölde yürüyor. plajda ise ayakkabıyla ne işi var? çölde ise kürek ne arar? ayrıca hangi boy kürek bir ayakkabının içindeki kumu dışarı çıkarabilir? denedim, şömine veya soba küreği bile ayakkabının içine girmiyor. inşaat küreği zaten girmez. o zaman kunduradaki kumu boşaltmak için nasıl bir kürek istiyor bu adam?" bense müjdat gezen'e hemen cevap veriyorum. kudret seferihisarda doğup büyümüş çankırılı bir esnaftır. tüm günün yorgunluğunu akşam yuvarladığı bir iki kadehle çıkarır. bazı günler bu 1-2 kadeh 3'e, 4'e katlanır. yine böyle kendini kaptırdığı bir gece sallana sallana sahile inen kudret, gençlern kumsalda ateş etrafında "akdeniz akşamları"nı söylediklerini görür ve içinden okkalı bir küfür ederek " ulan şu şarkı olmasaymış, sahil gençliği ne yaparmış" diye hayıflanır. şunlara şarkı neymiş bir göstereyim diyerek doğru gider kumsala. arkasına bastığı ayakkabısı kumsala iner inmez kum dolar pek tabi. yürümekte zaten zorlanan kudret, kumlarla dolu ayakkabısıyla bir adımı 5 saniyede atmaktadır. bri yandan da eve varınca hanıma ne diyeceğini düşünür. öyle ya vakit epeyce geçmiştir ve kudret'in ayakkabıları kumla domuştur. gençlerin yanına vardığında gençler, bir başka efsaneye; "kaç kişiydik o zaman, kaç kişi kaldık şimdi"'ye geçmişlerdir bile. yeter ulan serzenişiyle müziği susturan kudret, "kendinizi aşın gençler, biraz yaratıcılık lütfen diyerek başlar uydurduğu şarkıyı mırıldanmaya; kundurama kum doldu atmaya kürek gerek nazlı yarin yanında yatmaya yürek gerek,amman başım nanay ağrıdı dişim nanay, çok içmişim nanay nanay gülüm nanay, nanay balım nanay ...

4-yedik, içtik, sanırım doyduk, hesabı kim ödeyecek?
gönül telini inleten güfteleri serdar otaç ve hande yenersiz düşünemiyorum. ancak yakın bir zamanda serdar'dan çok bahsettiğimden yanlış anlamalara mahal vermemek için bu seferlik sadece hande yener'le yetiniyorum. bu şarkının sözlerini sezen aksu'nun yazdığı, klibinin de inanılmaz başarılı olduğu düşünülürse armağan en güzel hande yener şarkısıdır denilebilir pek tabi. sezen aksu ve saz heyeti bu denli güzel bir şarkı yapmış ancak bu şarkıyı hande yener'in söyleyeceğini hesaba katarak söz konusu sözleri şarkıya monte etmişlerdir. yedik, içtik, sanırım doyduk, hesabı kim ödeyecek derken muhakakkak ki biten bir ilişkinin muhasebesi yapılıyor ama "24 saat önce her şey bitti yani dün" diyen biri bu şarkıyı söyleyince paranın muhasebesinden başka bir şey yaptığını düşünemiyorum maalesef.

ya ya ya.
öyle işte!
öperins!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

daha güzel ve yaratıcı şeyler yazabilirsin sanki?